YARARLARI
“Üzüm bağışıklık sistemini kuvvetlendirmektedir.
Böbrek
ve karaciğerin işlevini artırır, karaciğer hastalıkları ve kansızlığın
tedavisinde etkilidir. Kanın temizlenmesine, vücutta yağların erimesine
yardımcı olur.
Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar.
Yağlı bileşiklerin kılcal birikmesini engelleyerek ve kanı
sulandırarak kalp-damar sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur.
İçerdiği resveratrol maddesi sayesinde kansere karşı vücudu korumakta
görev almaktadır. Vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir. Kabuk ve
çekirdekleri mideye zarar vermeden sindirimi hızlandırır, bağırsak
sisteminin çalışmasını düzenler, bağırsak sancısını giderir.
Cüzzamdan kurtulmak için bolca kuru üzüm yenilmelidir.
Hamilelik veya bacaktaki şişliklerin giderilmesinde ekşi üzüm suyu
lapası şiş uzuvlara sarılmalıdır. Genel vücut zayıflığını giderir.
İçerdiği besin, vitamin ve mineraller sayesinde güzellik iksiri ve zayıflama rejimlerinde kullanılmaktadır.
Beyinin enerji kaynağıdır.
Cildin taze ve temiz bir görünüm almasını sağlar, alerji ve
kireçlenmelerde iltihap oluşumunu engeller. İçerdiği biflavonoidler
sayesinde C vitamininin etkinliğini artırır.
Kuru üzüm ağız kokularını gidermekte, akciğer hastalığına, sinir
bozukluğuna, unutkanlığa, kansızlığa, karaciğer zafiyetine, ses
kısıklığına iyi gelmektedir.
Üzüm yaprağı suyu dizanteriye ve göz nezlesine karşı şifalı
gelmektedir. Taze üzüm anne sütünü çoğaltmaktadır. Böbrek hastalıklarına
taze üzüm iyi gelmektedir. Kansere karşı bol bol taze üzüm
yenilmelidir.
Tatlı üzüm cinsel gücü kuvvetlendirir. Taze üzümle kuru üzüm birlikte
yenirse bağırsak hastalıklarına ve kolite iyi gelmektedir. Kara üzüm,
kalp, karaciğer, dalak, mide ve dimağ hastalıklarına şifa verir, kalbi
kuvvetlendirir, nefes darlığına iyi gelir.
Damar sertliğine kuru üzüm iyi gelmekte, öksürüğü kesmekte, safrayı
izale etmekte, balgamı gidermekte, ağız içi yaralarını
iyileştirmektedir.
Kuru üzüm baş ağrısını dindirmekte, idrar yolları iltihaplanmasına şifalı olmaktadır.
Genel zayıflığa kuru üzüm iyi gelmektedir.
Vücudun aşırı derecede yorgunluğu ve bitkinliğinde kuru üzüm hoşafı içilmelidir.
Kuru üzüm iç yağ ile dövülüp derin ve iltihaplı yaralar üzerine
konursa, iltihabı dışarı çıkarır, siğillerin üzerine konursa eritir.
Kuru üzüm el ayak titremesine ve sinir zafiyetine iyi gelir, ses
kısıklığını giderir.
Kuru üzüm hoşafı adet kanını söktürür, vereme ve basura iyi gelmekte,
öksürüğü kesmekte, kireçlenmeyi önlemektedir. Aşırı adet kanamasını
önlemek için kuru üzüm yenilmelidir. Kuru üzüm bağırsak iltihaplarına
şifalı gelmektedir. Kuru üzüm vücudu şişmanlatır, günlük ile yenirse
insanı zekileştirir, unutkanlığı gidermektedir.
Çekirdeği çıkartılmış siyah kuru üzüm adet kanamasını söktürür. Üzüm
yapraklarının suyu kan tükürmeye ve mide sancısına şifalı olmaktadır.
Kuru üzüm sesi açar, asabı kuvvetlendirir. Bağırsak sancısına karşı üzüm
yenilmelidir. Cüzama karşı kuru üzüm iyi gelmektedir. Diş ağrısına
karşı üzümle sarımsak kaynatılıp gargara yapılmalıdır. Üzüm yüksek
tansiyonu düşürür, kabızlığı giderir, hamilelerin mide bulantısını
önler.”
Bilimsel açıklamalar
2005 yılında Amerika’da yapılan bir arastırmada üzüm
suyunun beyin hücrelerini koruyabilecegi ve farelerde yapılan
denemelerde üzüm suyunun zihinsel ve fiziksel yaslanmayı
geciktirebilecegi ileri sürülmektedir (Shukitt-Hale ve ark., 2006).Son
zamanlarda yapılan çalısmalar üzüm çekirdeginin tespit edilebilmis en
güçlü antioksidan oldugunu, bunun yanında insan saglıgı açısından birçok
faydalı maddeiçerdigini ortaya koymustur. Üzüm çekirdeginin damar
sertligini önledigi, hipertansiyon, kalp krizi ve felç olasılıgını
düsürdügü bildirilmistir.
İnsan beslenmesinde önemli bir yere sahip olan üzümün insan saglıgına
faydaları süphesiz yadsınamaz. Özellikle son zamanlarda artan
hastalıklara karsı dogal beslenme yöntemlerinin önerildigi herkes
tarafından bilinmektedir. Üzümün antioksidan maddeler bakımından zengin
olusu önemini bir kat daha arttırmaktadır. Bu nedenle, üzümün yas veya
kuru olarak ya da diger degerlendirme sekilleriyle tüketiminin
arttırılması gerekmektedir. Üzüm, tek başına bir eczane gibidir.
Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, A, B1, B2, C vitamininin yanı sıra
bünyesinde potasyum, magnezyum içeren üzümün insan sağlığı açısından tek
başına bir eczane olduğunu söyledi.
Üzümün yararlarının sayılamayacak kadar çok olduğunu dile getiren
Prof. Karadeniz, özellikle baş ağrısı ve kansere karşı üzümün koruyucu
etkisi olduğunu dile getirdi.
”Sara’ya iyi geliyor”
Üzümün kireçlenmeyi de önlediğini belirten Prof. Dr. Karadeniz, şunları kaydetti:
“Taze üzüm yenilerek dizlerdeki kireçlenme önlenir, romatizma ve
mafsal iltihabına faydalıdır. Fil hastalığında üzüm ağacının külü sirke
ile karıştırılıp şişlik üzerine konursa faydalı gelir. İktidarsızlığa
kuru üzüm iyi gelmektedir.Sedef hastalığında kuru üzüm lapası yaralara
sürülürse şifalı olur. Üzüm yaprağı usaresi suyla karıştırılıp saçlar
yıkanırsa saçları uzatır. Damar sertliğine karşı üzüm hoşafı
içilmelidir.
Saraya karşı üzüm hoşafı iyi gelir. Üzüm pekmezi akciğer veremine,
asap bozukluğuna, kansızlığa, karaciğer zafiyetine iyi gelir.
Zindeleşmek için üzüm pekmezi içilmelidir. Üzüm pekmezi içilirse
ayaktaki yaralara faydalı olur. Dizanteriye karşı üzüm yaprağı
usaresinden içilmelidir. Göz nezlesinde arpa unu ile üzüm yaprağı su ile
hamur yapılarak göz üzerine konursa şifalı olur. Kan tükürmeye karşı
üzüm yaprağı suyu içilmelidir. Baharda asmaların kesilen yerlerinden
akan su egzama, bağırsak kanamaları, deri ve göz hastalıklarına karşı
deva olarak kullanılır. Tohumlarından elde edilen üzüm yağı ishale karşı
tavsiye edilmektedir. Üzüm yorgunluk gidericidir, beden ve zihin gücünü
artırır, gözün görme gücünü destekler. Sinirleri yatıştırır, karaciğeri
güçlendirir, kalp büyümesini önler, hazmı kolaylaştırır, kabızlığı
giderir, tansiyonu düşürür ve tansiyonu düzenler. Üzüm basura ve
romatizmaya iyi gelir. Taze üzüm çok yenirse şişmanlatır. Kuru üzüm kan
yapar, cildi güzelleştirir, kanı tazeler. Sivilceleri yok eder. nekahet
dönemini kısaltır.”
Prof. Dr. Karadeniz, “Koruk (ekşi üzüm) henüz olgunlaşmamış, ekşi,
ham üzümdür. Üzüm koruğu suyu kalp rahatsızlıklarına ve ülsere iyi
gelmektedir. Ezilmiş koruk üzüm kanserli uzva konulursa şifalı
olmaktadır. İştah açar, göz ağrılarını dindirir. Kurdeşen hastalığına
karşı koruk şerbeti peynir suyuyla içilmelidir. Fil hastalığında ekşi
üzüm suyu sirke ile lapa şeklinde bacağa bağlanırsa şifa elde edilir.
Hamilelikten kaynaklanan ayak ve bacak şişmelerinde koruk üzüm suyuna
batırılan bir bez bu uzuvlar üzerine bağlanırsa şişler iner. Ham üzüm
suyundan üç bardak aç karnına içilirse böbrek taşlarını eritir. Ham üzüm
suyu fazla safra salgısını ve safradan kaynaklanan baş ağrısını keser.
Ham üzüm suyu karaciğere faydalıdır. Asma yaprağı içerdiği tanen ile
kabız, haricen ise kan durdurucu, sivilcelerde cerahat toplayıcı etki
gösterir. Haricen taze yapraklar tavsiye edilirken, dahilen ise 50 gram
yaprak 1 litre suda kaynatılıp günde 3-4 bardak içilir” şeklinde
konuştu.
Üzüm, kalp ve kanser riskini düşürür, bağışıklık
sistemini güçlendirir ve vücudu enfeksiyonlara karşı korur. Üzümde
bulunan şeker, vücutta çok çabuk parçalanarak enerji verir. Üzümü en
gözde meyve yapan bir diğer özelliği de kanda oksijen taşınmasını
sağlayan hemoglobin hücrelerinin oluşumunda gerekli olan demir içermesi
ve böbreklerin çalışması için uyarmasıdır. Kalp atışlarını düzenleyen
potasyum açısından da zengin olan üzüm, vücutta oluşan toksit maddelerin
atılması ve alkali asit dengesinin sağlanması için de kullanılmaktadır.
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Bölümü
tarafından yapılan bir araştırmada, içerisinde olduğu, içerdiği
vitaminler, mineraller, aminoasitler ve antioksidan fenolik bileşikler
nedeniyle sağlıklı ve dengeli beslenmede mutlaka tüketilmesi gereken
gıdalardan birisi olduğu belirtildi.
Üzümün bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği, böbrek ve
karaciğerin işlevini artırdığını, karaciğer hastalıkları ve kansızlığın
tedavisinde yardımcı olduğu kaydedilen araştırmada, üzüm suyunun aynı
zamanda kanın temizlenmesine, vücutta yağların erimesine, vücutta
biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasına, yağlı bileşiklerin kılcal
damarlarda birikmesini engelleyerek ve kanı sulandırarak kalp damar
sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olduğu vurgulandı.
Kalori değeri yüksek olan üzüm, kalsiyum, potasyum,
sodyum ve demir yönünden zengin olduğu gibi, A, B1, B2, ve C vitaminleri
açısından da önemli bir besin kaynağıdır.
Üzümün kabuğu, içeriği ve çekirdeğinin ortalama 20
civarında değişik antioksidan madde ihtiva ettiği
belirtilmektedir.Üzümün kabuğunda kremortartar, asitik tanen, selüloz ve
az miktarda protein ile mineraller vardır.
Üzüm bir beyin gıdasıdır; beyin ve sinir metabolizmasını
destekler. Gergin sinirler için birebirdir. Öğleden sonra yiyeceğiniz
bir miktar üzüm, vücudunuzu hattâ zihninizi bile günün geri kalan
kısmında zindeleştirir.
Üzümün içinde bulunan demir, kansızlığa karşı da bir
ilaç gibidir. Zehirli ve zararlı bir madde olan “üre”nin de vücutta
birikmesine engel olarak onu vücuttan atar.
Üzüm, şişmanlar ve şeker hastalarının uzak durması
gereken bir meyvedir ancak bebek bekleyen anne adaylarının tüketmeleri
çok yerindedir.Yüksek besin değeri ve kolay sindirilmesi yönünden
“nebatî süt” diye nitelendirilir. Bileşimi bakımından anne sütüne
yakındır, sadece yağı eksiktir.